Kamu yararına dernek statüsünde olan ESAM’ın kuruluş amacı Tüzüğün 3. maddesinde yer almaktadır. Bu maddeye göre: “Derneğin amacı, ekonomik ve sosyal araştırmalar yapmak suretiyle ilmi gerçekleri toplumun hizmetine sunmak, sosyal sorunlara çözüm üretmek, stratejiler geliştirmek ve ülkemizin maddi ve manevi kalkınmasına katkı sağlamaktır”.
Kamu yararına dernek statüsünde olan ESAM’ın kuruluş amacı tüzüğünün 3. maddesinde belirtildiği üzere, “Ekonomik ve sosyal araştırmalar yapmak suretiyle ilmi gerçekleri toplumun hizmetine sunmak, sosyal sorunlara çözüm üretmek, stratejiler geliştirmek ve ülkemizin maddi ve manevi kalkınmasına katkı sağlamaktır.”
ESAM, yukarıda belirtilen gaye doğrultusunda 1969 yılından beri muhtelif uzmanlık alanlarında faaliyetlerini sürdürmektedir. Bunlardan en önemlileri ise “Adil Düzen”, D-8 (Developing8), “Müslüman Topluluklar Birliği”dir. Bunlara ilaveten Türkiye ve İslam dünyasına yönelik çok sayıda sempozyum, konferans, panel gibi ilmi içerikli çalışmalar yapmaktadır.
ESAM, ülkemizin sorunlarının milletimizin ortak dünya görüşü ve değer ölçülerini esas alan bir yaklaşımla çözümlenmesi gerektiğine inanır. Ülkemizin sorunlarının başka toplumların dünya görüşüne, sosyo-ekonomik ve kültürel yapılarına dayanılarak geliştirilen ve ülkemizin sosyo-ekonomik ve kültürel yapısıyla uyumlu olmayan politikalarla çözümlenemeyeceği gerçeğini savunur.
ESAM, insana hizmeti sosyal faaliyetlerin amacı sayar. Çünkü insan yaratılanların en üstünüdür. İnsanın maddi ve manevi ihtiyaçlarının dengeli bir şekilde karşılanması gerektiğine inanır.
ESAM, sosyal gelişmenin imar ve irfan olmak üzere iki boyut bulunduğunu savunur. Fiziki gelişmeyi ifade eden imar, ülkenin sanayileşmesi ve imar edilerek insan hizmetine elverişli hale gelmesini ifade eder. İrfan ise beşeri gelişmeyi ifade eder. İrfan, kişinin eğitilerek başkasının hakkını ihlâl etmemesi ve kendi hakkının da ihlâl edilmesine karşı tavır alma bilincinin gelişmesini ifade eder. Bu yaklaşıma göre erdemli insan başkasına haksızlık etmeyen ve kendisine de haksızlık edilmesine rıza göstermeyen insandır.
ESAM, sosyal hayatta barış ve dayanışmanın sürekli kılınabilmesi için temel insan hak ve özgürlüklerin tam anlamıyla korunması gerektiğini vurgular. Bütün sosyal kurumların varlık nedeni temel hak ve özgürlükleri korumaktır. Temel hak ve özgürlükleri sınırlayan veya kaldıran sosyal kurum ve kuruluşlar bir bakıma varlık nedenlerini ortadan kaldırmış olacaklarını savunur.
ESAM, bu ilkeleri benimseyen bir kurum olarak, aynı ilkeleri benimseyen her kurum ve kişiyle işbirliği yapmayı ve bu vesileyle başta Türkiye ve İslam dünyası olmak üzere bütün dünyada, barış ve adaleti tesis etmeyi gaye edinmektedir.