“Otuz beş bin bina hasar alacak, Otuz bin ölü olacak”
Kocaeli ESAM’ın (Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi) konuğu olarak ilimize gelen Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, afet ve afet yönetimi ile ilgili önemli tespitlerde bulundu. Kadıoğlu, afet yönetiminin bir kalkınma sorunu olduğunu söylerek olası bir İstanbul depremi için en iyimser senaryoyu açıkladı: “En az 30 Bin Ölü, 35 Bin hasarlı bina olacak” dedi.
Çakmak “ Dördüncü dönem konumuz Mahalli İdareler olacak”
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) Kocaeli Şubesi’nin “Mahalli İdareler’de Afet Yönetimi” konulu Kasım ayı söyleşi programına İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu konuk oldu. Luxory Garden Otel’de gerçekleşen programın açılışında konuşan ESAM Kocaeli Şube Başkanı Av. Alaaddin Çakmak,” ESAM Kocaeli Şubesi olarak dördüncü dönemine giren söyleşi programlarımızda bu yıl Mahalli İdareler konusunu işleyeceğiz. Mahalli İdarelerde kültürü, kentleşmeyi, sosyal politikaları, çevreyi, yatırım ve tasarrufu, tarımı, bizzat mahallenin kendisini işleyeceğiz. Yine önemli isimler ile Kocaeli’de kamuoyunu bilgilendirecek çalışmalara imza atacağız.” Dedi.
Kadıoğlu “ Afet yönetimi bir kalkınma problemidir. ”
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu Kocaeli ESAM söyleşilerinin “Mahalli İdarelerde Afet Yönetimi” programında konuklara hitap etti. Konuşmasında afet, Afet Yönetimi, afetlerde ne yapılmalı ve afet sonrası yapılacaklar başlıklarında toplayan Kadıoğlu “ Afet Yönetimi bir kalkınma problemidir. Kurtarma ve kriz yönetimi değildir. Afet yönetimini afetten sonra bir kriz yönetimi olarak algılamak geri kalmışlığın belirtisidir. Gelişmiş toplumlarda ülke yönetimleri parayı milletin refahına ve afet öncesi riskleri azaltmaya harcar. Milletinin canını ve geleceğini düşünür. Biz ne yapıyoruz. Parayı yara sarmaya, afet sonrasına harcıyoruz. Sonra krizi şöyle yönettik böyle yönettik diyoruz. Kriz yönetimi ile afetleri yönetemeyiz. Önce bu düşünce sorununu aşmamız gerekiyor”.
“Afet yönetimindeki esas riskleri azaltmaktır.”
Kadıoğlu konuşmasına şöyle devam etti “ Afet yönetiminin iki ana esası vardır. Birincisi risk yönetimidir ki, afetten önceki kısımdır ve asıl önemli olan budur. Diğeri ise kriz yönetimidir ve afet sonrasını ilgilendirir. Afet öncesi riskleri ve zararları azaltmadan yapılacak kriz yönetiminin adı kaostur. Bu durumda hiçbirşey Yapamazsınız, yönetemezsiniz. Şimdi büyük bir felakete uğramışsınız ve birçok ölünüz var ve kamu binalarınız, okullarınız, hastaneleriniz bütün stratejik kurumlarınız hasarlı ve on binlerce ölünüz var nasıl kriz yönetirsiniz? Burada önemi olan afet öncesi Risk Yönetimindeki şu dört unsuru bilmektir. Afete hazırlık, riskleri ve zararları azaltmak, tahmin ve erken uyarı ve afeti tanımaktır. Biz buna eğilirsek afetlerden önce bu konuda toplumu bilinçlendirebilirsek devlet bu konuda gerekli önlemleri alırsa afet yönetiminin ikinci kısmı olan kriz yönetimini rahat uygularız.
“En az otuz bin ölü, otuz beş bin hasarlı bina”
Kadıoğlu konuşmasında olası İstanbul depremine de değindi. “ Kocaeli 1999’da büyük bir deprem geçirdi. Şimdi İstanbul depremini konuşuyoruz. Burayı da etkileyecektir tabi. Olası İstanbul depreminin ülkemizin gayri safi milli hasılasının üçte birini yok etme riskini biliyor muyuz, biliyoruz. Peki ne yapıyoruz? Çok şey yapıyoruz ama riski azaltamıyoruz. Neden? Çünkü asıl yatırım yapmamız alan olan yerleri es geçiyoruz. İstanbul depreminde iyimser bir tahminle söyleyelim en az otuz bin ölü ve otuz beş bin hasarlı bina olacak. Bir senaryo tabi ki. Ama bu kabul edilemez bir risktir. Bu riski kriz yönetimi ile aşabilecek miyiz? En basitinden kamu binalarınız hasarlı ise siz o afeti yönetemezsiniz. Afetin tümüne hazırlamak imkânsızdır. Ama tehlikeleri ve zarar görebilirliği en aza indirgememiz lazım. Bunun için en önemli şey tüm bölgelerde tehlike analiz haritalarını çıkarmaktır. Bir diğer önemli husus “Toplum Tabanlı Afet Yönetimine geçeceksiniz. Bir şekilde tüm toplumu afet konusunda ve tehlikeler konusunda hazır hale getireceksiniz. Erken uyarı sistemlerini mutlaka ülkeye getireceksiniz. Afete hazırlık para pul işi değil, zihniyet işidir. Afetlerden önce inananın bizi şov öldürecek.” Dedi.
Kadıoğlu konuşmasının sonunda kitaplarını imzaladı. Son bölümde Üç saatten fazla süren programın ardından ESAM Kocaeli Şube başkanı Alaaddin Çakmak tarafından Mikdat Kadıoğlu’na plaket verildi. Çakmak davetlilere de katıldıkları için teşekkür etti.