Taylan “Ara sıra dijital oruca girmeliyiz”
ESAM Kocaeli’nin konuğu olan Doç. Dr. Hasan Hüseyin TAYLAN “Dijital çağın modern insanı değerleri unutuyor. Bu nedenle ara sıra vücuda uygulanan detokslar gibi “Teknoloji Detoksu” ile dijital diyete girmeliyiz. Bazen bir iki aylık dijital oruç tutmak insana iyi gelebilir.” dedi.
ESAM Söyleşilerinin beşinci yılı
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) Kocaeli Şubesi’nin “Bireyselleşme” konulu 2020 yılı Ocak ayı söyleşi programına Doç. Dr. Hasan Hüseyin Taylan konuk oldu. LuxoryGarden Otel’de gerçekleşen program ESAM Kocaeli şube başkanı Alattin Çakmak’ın açılış ve selamlama konuşması ile başladı. ESAM Kocaeli şubesinin beşinci dönemde yürüttüğü söyleşiler ses getirmeye devam ediyor.
Hasan Hüseyin TAYLAN“ Modern insan daha yalnız”
Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümünde öğretim üyesi olan Doç. Dr. Hasan Hüseyin Taylan söyleşisine insanoğlunun tarihsel dönüşümünü anlatarak başladı. Taylan “Günümüzde bizi en çok etkileyen konulardan biri dijitalleşmedir. Bundan aile, toplum, değerlerimiz, nesil ve birey olarak çok olumsuz olarak etkilenmekteyiz.
Öncelikle Dijitalleşmenin sürecine bakmamız gerekiyor. Son elli yılda yaşanan değişimler insanlık tarihinin ondan önceki on - onbeş binlik yıllık değişiminden daha fazladır. Dijitalin dönüşümü bu yüzden çok önemlidir.
Göçebelik ve buna bağlı avcılık-toplayıcılık yaşamından nesnelerin interneti, bulut teknolojisi ve akıllı fabrikalara evrilen toplumsal yapı ve üretim şekilleri de Dijital Dönüşümün insanı ne kadar etkilediğini
Başlangıçta şunu söylemek istiyorum. Teknoloji karşıtı değilim. Ama Türkiye’de ve dünyada teknolojiye karşı olumsuz tavır son derece yükselmektedir. Son olarak da Teknolojiden kaçış da mümkün değildir.
Tarih ilkel insandan modern insana doğru mu yöneliyor sorusu yanlış bir sorudur. En başta inancımız açısından sorunludur. İlkelliği neye göre tarif ettiğiniz ile ilgili bir durum bu. Neye baktığınıza bağlı bu konu. Bana göre modern insanın özellikleri toplumsal anlamda ve yalnızlaşma-bireyselleşme ekseninde düşünüldüğünde eski insanlara göre daha olumsuz durumda.
“ Derdini paylaşamayan insan yalnızlaşır ”
Doç. Dr. Hasan Hüseyin Taylan söyleşisinde “İnsanlık tarım çağı endüstri çağı ve dijital çağı yaşadı. Son dönem yaşanan dijital çağın öyle bir özelliği var ki; ne konuşursanız konuşun ne yaparsanız yapın sürekli ve hızlı bir değişim söz konusu.
Türk insanı sosyal medya ve internet kullanımında dünyada en önde gelen ülkeler arasında. Daha iki üç yıl önce facebook da dünya kullanımında liderler arasında iken son altı aylık veri incelemesine göre you tube birinci sırada. Türkiye de bu verilere göre günümüzde bir dakikada 1.1 milyon video izleniyor.
Peki bu dijital medya kullanımı bireyde nelere yol açıyor. Üç konuda Değerler, toplumsal yapı ve normları son derece olumsuz etkiliyor. Bunu açıklamadan önce batının da bu konudaki yaşadığı durumu da ifade edelim. Batı topluluğu; “Kalifornia Sendromu” denilen Medeniyet Krizini yaşıyor. İnsanlar hedonist, egosantrik, yalnızlık içinde yaşayan ve mutsuz bireyler olarak yaşıyor. Derdini, sevincini, yalnızlığını ve mutsuzluğunu paylaşamayan insanlar bireyselleşip daha çok yalnızlaşıyor. Bu da insanı son aşamada intihara kadar sürüklüyor.
Amerika’da Kaliforniya eyaletinde bir okula baskın yapılıp 136 kişinin katledildiği olay aslında bu Yalnızlaşma-Bireyselleşme olgusunun en belirgin olaylarından biridir. Batı bu yalnızlık ve bireysellik sendromunu daha çok yaşıyor. Biz toplum olarak şu anda o durumda değiliz. Örneğin İngiltere’de “Yalnızlık Bakanlığı” bile kurulmayı düşünme aşamasına gelmişler.
“Türkiye’de kuşak değişiminde X kuşağı daha önemli”
Türkiye’de aslında X, Y ve Z kuşaklarının arasında X kuşağının yeri daha önemlidir. X kuşağının özellikleri; sadakat duyguları yüksek, otoriteye saygılı, topluma duyarlı, kanaatkar ve işkolik, disiplinli, resmiyeti seven ve ahlaki kurallara bağlı olarak tanımlanabilir. Y Kuşağının özellikleri; Sadakat duyguları az, otoriteyi kabullenen, toplumu çok önemsemeyen, sürekli iş değiştiren, teknoloji ile büyüyen, sabırsız ama sorumluluk alma isteği olan ve küresel bakış açısına sahip olarak yorumlanabilir. Z Kuşağının özellikleri ise; teknoloji ile doğan, yaratıcı, teknoloji bağımlılığı yüksek, sabırsız, dünya vatandaşlığını benimseyen ve yalnız yaşamayı tercih eden özelliktedir.
“Dijital Yalnızlaşma kültürünün özellikleri insanı bireyselleştirmeye devam ediyor”
“İşte söyleşimizin konusu olan Dijital Yalnızlaşmanın ve Bireyselleşmenin yaşandığı kuşak büyük ve olumsuz oranda Z Kuşağıdır. Bu kuşakların özellikleri olduğu gibi bunu yaratan kültürün de bir özelliği var. Bunları sıralarsak örneğin en önemlisi bu kültür TV çağından itibaren bir eğlence çağı olarak tanımlanıyor. Sosyal ilişkiler bozuldu mesela. Şiddet çoğaldı. Dikkat eksikliği çoğaldı. Akrabalık bağları zayıfladı. Siber zorbalık ortaya çıktı örneğin. Mahremiyet duyguları değişti ve yok olma noktasına geldi. Arkadaşlık ilişkilerinin içeriği değişiyor. Dijital çağda farklı türden bir arkadaşlık ilişkisi gelişiyor.” Dedi.
Söyleşinin sonunda ESAM Kocaeli Şube Başkanı Alattin Çakmak tarafından Hasan Hüseyin Taylan’a plaket taktim edildi.